Teknolojinin hayatımızın her alanına nüfuz ettiği günümüzde, dijital dünyanın getirdiği kolaylıkların yanı sıra, beraberinde getirdiği riskler de giderek büyüyor. Özellikle akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla birlikte cebimize kadar giren sanal kumar, bireyleri ve dolayısıyla toplumu tehdit eden ciddi bir bağımlılık türü olarak karşımıza çıkıyor. Manisa’da gerçekleştirilen kapsamlı bir seminerde, bu sinsi tehlikeye karşı alınması gereken önlemler ve mücadele yöntemleri masaya yatırıldı.
Kurumlar Arası Güçlü İş Birliği
Bağımlılıkla mücadelede toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla Manisa İl Müftülüğü ve Manisa İl Sağlık Müdürlüğü örnek bir iş birliğine imza attı. Manisa Dini İhtisas Merkezi Müdürlüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen seminere, toplumun manevi rehberleri olan din görevlileri yoğun ilgi gösterdi. Merkez ve ilçe müftülüklerinde görevli 250 imam hatip ve müezzin-kayyımın katıldığı programda, bağımlılığın hem tıbbi hem de manevi boyutları derinlemesine ele alındı.
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Manisa İl Müftüsü Şükrü Kabukçu, bağımlılık sorununun tek boyutlu olmadığını vurguladı. Kabukçu, bu illeti hem toplumsal dinamikler hem de manevi değerler açısından incelemenin gerekliliğine dikkat çekerek, bu tür eğitim faaliyetlerinin önemine değindi.
“Sanal Kumar Masum Bir Oyun Değildir”
Seminerin en dikkat çekici bölümlerinden biri, Manisa Celal Bayar Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Erdinçli’nin sunumuydu. Teknolojinin kötüye kullanımı konusuna değinen Erdinçli, özellikle son yıllarda patlama yapan sanal kumar uygulamalarına karşı sert uyarılarda bulundu. blogteknoloji.com.tr olarak bizim de sıkça gündeme getirdiğimiz dijital güvenlik ve bilinçli teknoloji kullanımı konusuna parmak basan Erdinçli, şu çarpıcı ifadeleri kullandı:
“Elimizdeki telefonlarla, sanki basit bir oyun oynuyormuşçasına erişilebilen sanal kumar, kesinlikle masum bir aktivite değildir. Bu durum, bireyi ve aileyi ifsat eden, toplumsal çöküşe zemin hazırlayan ciddi bir tehdittir.”
Ayet ve hadisler ışığında konuyu değerlendiren Erdinçli, din görevlilerinin mahallelerde ve köylerde bu konuda kanaat önderi olarak üstlenmesi gereken sorumlulukları örneklerle anlattı. Mücadelenin sadece bireysel değil, toplumsal bir seferberlik gerektirdiğini vurguladı.
Bağımlılığın Tıbbi ve Psikolojik Boyutu
Seminerde konunun sağlık yönü de uzmanlar tarafından detaylandırıldı. Manisa İl Sağlık Müdürlüğü’nden Uzman Doktor Tuğba Kocabaş, bağımlılığın beyin kimyası ve vücut üzerindeki yıkıcı etkilerine dair tıbbi verileri paylaştı. Bağımlılığın bir beyin hastalığı olduğunu hatırlatan Kocabaş, tedavi süreçlerinin önemine değindi.
Uzman Psikolog Serkan Bozkurt ise bağımlı bireylerle iletişim kurmanın inceliklerini anlattı. Bağımlı bir bireye yaklaşımın, tedaviye ikna sürecinde hayati rol oynadığını belirten Bozkurt, suçlayıcı dilden uzak, anlayışlı ve profesyonel bir iletişim dilinin kullanılması gerektiğini ifade etti.
YEDAM Modeli ve Sosyal Destek
Programın son bölümünde YEDAM (Yeşilay Danışmanlık Merkezi) Sosyal Hizmet Uzmanı Büşra Çiftçi kürsüye geldi. Çiftçi, bağımlılıkla mücadelede Türkiye’nin en önemli kurumlarından biri olan YEDAM’ın çalışma modelini katılımcılara aktardı. Bağımlılara ve yakınlarına sunulan ücretsiz psiko-sosyal destek süreçlerini anlatan Çiftçi, iyileşme yolculuğunda profesyonel desteğin önemini vurguladı.
blogteknoloji.com.tr ailesi olarak, teknolojinin insan hayatını kolaylaştıran bir araç olması gerektiğini, ancak sanal kumar gibi tuzaklara karşı her zaman uyanık olunması gerektiğini hatırlatıyoruz. Manisa’da gerçekleşen bu seminer, toplumun tüm katmanlarının bu dijital vebaya karşı ortak hareket etme kararlılığını göstermesi açısından büyük önem taşıyor.
