Muğla’nın turistik ve huzurlu ilçesi Datça, doğal güzelliklerinin yanı sıra insan hikayeleriyle de dikkat çekiyor. Bu hikayelerden biri de ilçenin tek ayakkabı tamircisi olan Rıdvan Arslan’a ait. Tam 26 yıldır Datça halkına hizmet veren 43 yaşındaki emektar usta, Ambarcı Caddesi üzerindeki dükkanında zanaatını icra etmeye devam ediyor. blogteknoloji.com.tr olarak, teknolojinin hızla geliştiği bu çağda, el emeğiyle var olan ve zamana direnen bu tür meslek hikayelerini önemsiyoruz.
Depremden Sonra Değişen Bir Hayat
Rıdvan Arslan’ın Datça’ya uzanan yolculuğu, aslında hüzünlü bir olayla başlıyor. Aslen Mardin Midyatlı olan Arslan, 1999 yılında tüm Türkiye’yi yasa boğan Düzce Depremi’ne yakalanıyor. O dönemde yaşadığı bu talihsiz olayın ardından, hayatını yeniden kurmak üzere abisinin desteğiyle Datça’ya yerleşiyor. Mesleğe ilk adımını da burada atıyor. Hem okuluna devam edip hem de abisinin yanında çıraklık yaparak ayakkabı tamirciliğinin inceliklerini öğrenen Arslan, ustası olarak gördüğü abisinden devraldığı bayrağı bugünlere kadar taşımayı başarıyor.
İlçenin Tek Ustası Olmanın Zorluğu ve Gururu
Bugün gelinen noktada Rıdvan Arslan, Datça’da ayakkabı tamiri denince akla gelen ilk ve tek isim. Sadece ayakkabı değil; çanta, kemer ve cüzdan gibi deri ürünlerinin de tamiratını ve bakımını titizlikle gerçekleştiriyor. İlçede rakibinin olmaması, ticari açıdan avantajlı gibi görünse de Arslan bu duruma farklı bir pencereden bakıyor. İşini severek yaptığını ve ilçe halkı tarafından sevildiğini belirten usta, rekabetin olmamasından dolayı huzurlu olduğunu ancak madalyonun diğer yüzünün endişe verici olduğunu dile getiriyor.
“Gençler Bu İşe İlgi Göstermiyor”
Zanaatkarlığın en büyük sorunlarından biri olan “çırak yetişmemesi” durumu, Datça’da da kendini hissettiriyor. Rıdvan Arslan, mesleğin geleceği konusundaki kaygılarını şu sözlerle ifade ediyor:
“Bu işi Datça’da tek başıma yapıyorum. İnsanlar beni seviyor, ben de onları seviyorum. Ancak gençler artık bu işlere ilgi göstermiyor. Ne bir okul var ne de teşvik edici bir durum. Bir çırağım olsa, arkamdan bu işi devam ettirecek biri yetişse çok mutlu olurdum.”
“Ben Bırakırsam Datça Ayakkabısız Kalır”
Mesleğin sabır ve emek istediğini vurgulayan Arslan, zanaatın öğrenildiğinde ömür boyu sahibine ekmek kazandırdığının altını çiziyor. Ancak mevcut durumda kendisinden sonra dükkanı devralacak kimsenin olmaması, onu derinden üzüyor. “Ben bırakırsam Datça ayakkabısız kalır” diyerek durumun ciddiyetini özetleyen Arslan, bu köklü mesleğe sahip çıkılması gerektiğini savunuyor. blogteknoloji.com.tr ailesi olarak, kaybolmaya yüz tutmuş bu değerli mesleklerin korunması ve yeni nesillere aktarılması gerektiğine inanıyoruz.
