Sarıgöl’de Asırlık Gelenek: Üzümün Pekmeze Dönüşüm Serüveni
Manisa’nın bereketli topraklarıyla ünlü Sarıgöl ilçesinde, her yıl olduğu gibi bu yıl da tatlı bir telaş yaşanıyor. Dünyaca meşhur Sultaniye üzümlerinin bağlardan toplanmasıyla birlikte, evlerin bahçelerinde asırlık bir gelenek olan pekmez yapımı için hazırlıklar hız kazandı. Kış aylarının vazgeçilmez şifa deposu olarak bilinen pekmez, burada sadece bir gıda maddesi değil, aynı zamanda komşuluk ilişkilerini güçlendiren bir sosyal ritüel anlamına geliyor.
Güneşin altın sarısına boyadığı salkımlar özenle seçilip toplandıktan sonra, imece usulüyle hummalı bir çalışma başlıyor. Bu süreç, teknolojinin henüz girmediği zamanlardan kalma yöntemlerle, tamamen doğal ve emek yoğun bir şekilde ilerliyor. blogteknoloji.com.tr ekibi olarak, bu değerli kültürel mirasın nasıl yaşatıldığını ve modern hayata nasıl entegre olduğunu yerinde gözlemledik.
Bağ Bozumu Sonrası Başlayan Tatlı Yolculuk
Pekmez yapımının her aşaması, sabır ve ustalık gerektiren adımlardan oluşur. Bu lezzet yolculuğu, bağlardan toplanan en kaliteli ve tatlı üzümlerin seçilmesiyle başlar. Sarıgöllü kadınların anlattığına göre, sürecin ilk adımı üzümleri bol suyla iyice yıkayarak tozundan ve toprağından arındırmaktır.
Geleneksel Yöntemler Devrede: Şıra Çıkarma ve Kaynatma
Temizlenen üzümler, büyük çuvallara doldurulur. İşte bu noktada, geleneğin en dikkat çekici kısımlarından biri devreye girer. Ailenin erkekleri, temiz çizmelerle bu çuvalların üzerinde üzümleri ezerek suyunu, yani “şıra”yı çıkarır. Bu tamamen fiziksel güce dayalı yöntem, üzümün çekirdeği ezilmeden saf suyunun elde edilmesini sağlar. Elde edilen bu tatlı üzüm suyu, devasa kazanlara aktarılır.
Kazanların altındaki odun ateşi yakılır ve saatler sürecek kaynatma maratonu başlar. Şıra, sürekli karıştırılarak ve üzerinde biriken köpükler alınarak yavaş yavaş kıvam alır. Bu uzun ve meşakkatli süreç sonunda, sıvı altın olarak da nitelendirilebilecek koyu renkli, yoğun ve besleyici pekmez ortaya çıkar. Hazırlanan pekmezler, sıcakken cam kavanozlara veya şişelere doldurulur ve kış boyunca tüketilmek üzere serin, güneş görmeyen kilerlerdeki yerini alır.
Pekmez Sadece Bir Lezzet Değil, Bir Şifa Kaynağı
Ev yapımı Sarıgöl pekmezi, vitamin ve mineral açısından oldukça zengindir. Özellikle demir, kalsiyum ve potasyum içeriğiyle bilinen pekmez, kansızlığa iyi gelmesi ve enerji vermesiyle tanınır. Kış aylarında vücut direncini artırmak için doğal bir takviye olarak tüketilir.
Sofralardaki Yeri ve Ekonomik Değeri
Sarıgöl’de pekmez, en çok sabah kahvaltılarında tahinle karıştırılarak tüketilir. Bu ikili, hem lezzeti hem de besleyiciliğiyle sofraların baş tacıdır. Ayrıca kek, kurabiye ve çeşitli tatlılarda rafine şeker yerine doğal bir tatlandırıcı olarak da kullanılır. Bu değerli ürün, sadece ev tüketimi için üretilmiyor. İhtiyaç fazlası pekmezler, özel siparişlerle satılarak aile bütçesine önemli bir katkı sağlıyor. Bu yıl, el emeği göz nuru ev yapımı pekmezin litresinin kalitesine göre 400 TL ile 500 TL arasında alıcı bulduğu belirtiliyor.
Bu asırlık lezzet, teknolojinin hızla değiştirdiği dünyada geleneklerin ne kadar değerli olduğunu ve bir topluluğu nasıl bir arada tutabildiğini bizlere hatırlatıyor. Sarıgöl’de devam eden bu gelenek, hem sağlıklı beslenmenin hem de kültürel zenginliğin en tatlı örneklerinden birini oluşturuyor.
